Dijital çağın getirmiş olduğu yenilikler ile markanızı en ileri noktalara tanımanıza yardımcı olacak hizmetlerimiz ve her biri alanında uzman olan ekip arkadaşlarımız ile birlikte dijital pazarlama sektöründeki yerimizi almış bulunmaktayız. SEO hizmetleri, performans pazarlaması, veri analizi, dönüşüm optimizasyonu, IU & UX danışmanlığı ve içerik optimazsyonu gibi hizmetler sunan yeni nesil bir dijital ajans olarak markanızı ve web sitenizin gelişim sürecinde her türlü hizmeti sunabilmekteyiz.
Diğer tüm dijital ajans hizmetlerimiz içinde bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz...
Tarihte biraz geriye gidecek olursak sanırım internetin birgün icat edileceğini tahmin etmenin, hatta tarifinin bile yapılabilmesinin ne kadar zor olduğunu düşünebiliriz. Uzun yıllar önce belki telefonun, arabanın ve radyonun icadı öngörülebilir bir teknoloji olarak bahsi geçebilirdi ama internet çokta öngörülebilir bir teknoloji değildi ve şu an tüm hayatımızın olmazsa olmazı haline gelmiştir. Günlük hayatımızın hatta milyarlarca doların döndüğü ticari işlerin olmazsa olmazı olan internet teknolojisi kuşkusuz ki tüm insanların hayatını farklı bir çizgiye çekti ve insanlık için birçok kolaylık, bilgi ve yeni meslekler ile iş fırsatları sundu... İlk olarak 1950’li yıllarda bilgisayar teknolojinin gelişmesi ile birlikte paket ağlar olarak nitelendirebileceğimiz şekilde çalışmaları yapılmaya başlanan internet teknolojisi, asıl gelişmeyi 1970 ve 80’li yıllarda göstermiştir. Çalışmaların ivme kazandığı bu yılların ardından ve bu teknolojinin geliştirilmesindeki amaçlar doğrultusunda bulunan bazı engellerin de ortadan kalkması ile 1990’lı yıllarda toplum tarafından kullanılan bir teknoloji olarak hayatımıza adım atmıştır. Arpanet’in temellerini yaklaşık 50 yıl önce atmış olduğu internet teknolojisinin biraz da ilk kullanımından ve onu ilk kullanan insanlardan söz edelim... İnternetin icadı aslında Amerikadaki bazı üniversitelerin Amerika Savunma Bakanlığı için başlatmış olduğu bir proje ile oluşuyor. Bunun yanı sıra bir de ilginç bir hikayeye sahip olan bu internetin oluşmasındaki en önemli isimlerden biri de bir Matematik Mühendisliği öğrencisi olan Vinton Cerf’dir. Vinton Cerf, doğuştan işitme engelli bir kız olan Sigrid’e aşık olmuştur ve Sigrid’in diğer insanlarla rahatça iletişim kurabilmesini sağlayacak bir teknoloji oluşturmak istiyordu. Bunun için bilgisayar üzerinde çalışmalara başlayan ve girişimlerde bulunan Vinton Cerf, başlarda sadece askeri amaçlarla kullanılan Arpanet teknolojini kendisine örnek aldı ve buradan yola çıkarak insanların birbirleriyle mesajlaşabileceği ve iletişim kurabileceği internet teknolojisi için doğrudan çalışmalara başladı. O günlerde atılan bu adımlar şu an internetin günümüzdeki halinin ilk adımları olmuştur ve internet teknolojisi artık bu dünyanın en önemli parçalarından biri olmuştur. İlk Önemli Kullanımlar: Arpanet ile 1971 yılında ilk e-posta atılmıştır ve bu Arpanet veri trafiğinin %75’ini kaplamıştır. 1983’de Arpanet’e bağlı olan her makinaya iletişim kontrol protokolü yani TCP/ IP kullanma zorunluluğu getirildi. 1992 yılında World Wide Web yani “ www “ tanıtıldı. 1994 yılında ise Pizza Hut internet üzerinden ilk siparişini aldı. 1996 yılında ilk mail programı olan hotmail kullanılabilir hale geldi.
90’lı yıllarda devrim niteliğinde insanlığın hayatına giren internet teknolojisi ile tüm dünyada hızlı ve yeni bir gelişme olan dijital çağın adımları atılmış oldu. Başlarda sadece Amerika Savunma Bakanlığı’nın ihtiyaçları doğrultusunda icat edilen bir teknoloji olan internet, ilerleyen yıllarda farklı ihtiyaçlar neticesinde evrilerek bambaşka bir boyut aldı ve günümüzde geldiği nokta ise artık internetsiz yaşanılamaz bir hale gelmesi ile tamamlandı diyebiliriz. Toplumun sosyal yaşantısına yön veren bir teknoloji olmasının yanı sıra piyasalara doğrudan etki eden ve tüm şirketlerin artık çalışmalarını bütünüyle sürdürmek istediği bir platform haline gelen internet\ dijital çağın bel kemiği olmuştur. Ülkemize ilk olarak ODTÜ’nun 1993 yılında kullanmaya başladığı internet, 2 yıl içerisinde Boğaziçi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından da kullanılmaya başlanarak eğitim alanında dijital çağın da başlamasına yardımcı olmuşlardır. ODTÜ'nün kullanımı ile ülkemize giriş yapan internet teknolojisi günümüzde neredeyse her cep telefonunda, bilgisayarda, tabletlerimizde hatta televizyonlarımızda dahi kullanılabilir hale gelmiştir. Televizyon izlenme istatistiklerinin düşmesine sebep olan dijital çağın geldiği bu nokta internet reklamcılığının da önemini bir hayli arttırmıştır. Birçok yeni iş koluna ve iş alanına yer açan bu dijital çağda şirketlerin de internet kullanımına vermiş olduğu önem hat safhaya gelmiştir. Özellikle artık birçok firmanın mağaza sayılarını giderek azaltması ve onun yerine online satışa önem vermesi internet hem gündelik hayattaki alışkanlıklarımızı hem de ticaret anlayışını ne denli değiştirdiğinin en önemli örneklerinden biridir. Ülkemizde bu dijital çağın başlangıcı neticesinde internet üzerindeki reklam çalışmaları için dijital pazarlamanın da doğuşu gerçekleşmiştir. Dijital Pazarlama da başarı özellikle e-ticaret siteleri için başarıya ya da başarısızlığa giden kilit rol oynamaktadır. Bu sebeple Dijital Pazarlama konusunda etkili olan bir şirketin internet üzerindeki faaliyetlerinde başarısız olma ihtimali yoktur desek yanlış olmaz. Bu dijital çağın ülkemizde hızla ilerlemesi ile birlikte artık insanlar giyim alışverişlerinden yeme – içme alışverişlerine kadar her şeyi internet üzerinden yapabilmektedir. Televizyon kanalları dahi artık internet yayınlarına ve internet üzerinden yayın yapan kanal projelerine son derece ağırlık vermektedir. Markalar ne denli büyük olursa olsun günümüzde bu dijital çağa ayak uyduramayanların kaderi başarısızlık olurken bu çağa ayak uydurabilenler büyük başarılar yakalamıştır.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artık neredeyse her hanede her mobil telefonda kullanılan bir teknoloji olan internet hayatımızın mihenk taşlarından biri haline gelmiştir. Ülkemizde ilk olarak 12 Nisan 1993 yılında kullanılmaya başlanan internet, hepimizin günlük ve iş yaşantısını bütünüyle değiştirmeyi başarmıştır. Dünyada sosyal medyayı en aktif kullanan ülkelerden biri olan Türkiye’de, e-ticaret ve internet reklamları da büyük bir ekonomik pay sahibi olmaya başlamıştır. İnternetin gelişim sürecini en iyi şekilde takip eden ülkelerden biri olan Türkiye’de, ilk internet projesi 1993 senesinde ODTÜ ve Tübitak tarafından başlatılmıştır. Bu süreç neticesinde ilk internet bağlantısı ODTÜ tarafından gerçekleştirilmiştir ve PTT’den sağlanan 65 KB’lik bir kiralık hat aracılığı ile kullanıma başlanmıştır. Daha sonra 1996 yılına kadar Bilkent, Boğaziçi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ege Üniversitesi’de internet kullanımına başlamıştır. Ülkemize internet kullanımının bu şekilde girmesinin ardından 90’lı yılların sonlarında Ekşi Sözlük ve Mynet gibi internet siteleri de aktif olarak yayın hayatına geçmiştir. 90’lı Yılların Unutulmazı Dial-Up Bağlantı Oldukça zahmetli bir bağlantı şekli olan dial-up bağlantı bilgisayardan ev telefonuna uzanan doğrudan bir kablo aracılığı ile sağlanıyordu. Daha sonra teknolojinin hızlı ilerlemesi ve servis sağlayıcılarının artması ile birlikte tekrar telefondan sağlanan bir hat ve modem aracılığı ile ADSL kullanımına 2000’li yıllarda geçilmiştir. Türkiye’de İnternet Kullanımı Üzerine Kısa İstatistikler We Are Social 2020 yılı raporlarına göre Türkiye’deki İnternet ve Sosyal Medya kullanımına dair istatistikler şu şekildedir; Türkiye’de tam 62 milyon internet kullanıcısı bulunmaktadır bu da ülke nüfusunun %74’ü yapmaktadır. Sosyal Medya kullanımı ise Türkiye’d 54 milyon kişidir. Türkiye nüfusunun tam %92’si yani 77 milyon mobil kullanıcısı bulunmaktadır. Türkiye’deki kullanıcıların günde ortalama internet kullanım süresi 7,5 saattir. Televizyon izleme ve sosyal medyada geçirilen süre ise 3 saat kadardır. Online olarak müzik dinleme süresi ise günlük ortalam 1,5 saat olarak açıklamıştır. Bunun yanı sıra ortalama oyun oynama süresi ise verilere göre ortalama 1 saat kadardır.
Tüm dünya üzerinde tam 4 milyar kullanıcı sayısına ulaşan internetin ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu görmemiz için internet kullanımına dair rakamlara kısa bir göz atmak bile yeterlidir. İnternetin tüm hayatımızda büyük bir güç haline gelmesi ve elektronik ticaret olarak karşımıza çıkan e-ticaretin de günümüzde sahip olduğu büyük pazar payı ve ekonomik değeri ile dünyanın en değerli şirketlerinin oluşumuna vesile olmuştur. Günümüzde piyasa değer milyar dolarları bulan ve dünyanın en zengin şirketleri arasında yer alan şirketlerin önemli bir kısmını elektronik ticaret alanında faaliyet gösteren şirketler yer almaktadır. İnternetin de ülkemizde kullanılmaya başlandığı 1996 yılından itibaren dünya ile paralel şekilde tüm gelişmeleri takip eden ve başarılı bir şekilde uygulayan birçok gelişim kendisini göstermeyi başarmıştır. Bu gelişmelerin neticesinde e-ticaret de Türkiye’de hayatımıza giren iş alanlarından biri ve alışveriş seçeneklerinden biri olmuştur. Dünyadaki ilk e-ticaret siteleri... Dünyada kurulan ilk e-ticaret platformları Amazon ve E-Bay’dir. Günümüzde bu iki şirketin de piyasa değerleri milyar dolarları bulmaktadır. Ardından dünyanın en zengin şirketi sıralamasında en sıralara kadar çıkmayı başaran Alibaba da 1999 yılında faaliyet göstermeye başlamıştır. Türkiye’de ilk e-ticaret siteleri... E-ticaretin kendisini gösterdiği yıllarda ülkemizde tarihsel olarak bu gelişimden geri kalmamıştır ve 1998 yılında ilk olarak hepsiburada.com kurulmuştur. Hatta tarihlere baktığımızda hepsiburada.com’un, Alibaba’dan önce kurulmuş bir e-ticaret sitesi olduğunu görebiliyoruz. Ardından 2001 yılında ise gittigidiyor.com e-ticaret hayatına giriş yaparak ülkemizin önemli e-ticaret sitelerinden biri olmayı başarmıştır. Hepsiburada.com ve gittigidiyor.com’un da arkasnıdan birçok e-ticaret sitesi yavaş yavaş ülkemizde hizmet vermeye başarmıştır. İnternet ve dijital teknolojinin dünya genelindeki e-ticaret tarihinden zamanlama olarak geri kalmamış olduğumuzu görsek bile faaliyetsel olarak dünya devlerini yakalamak için halen çok çalışılması gerektiğini görebiliyoruz. Türkiye’de e-ticaretin pazar payı... TÜSİAD’ın açıklamış olduğu “ Türkiye e-ticaret 2017 Pazar Büyüklüğü Raporu “ doğrultusunda verilere göz attığımızda 2016 ve 2017 yılları arasında Pazar payının %37 büyüdüğünü görebiliyoruz. Buna göre ülkemizdeki pazar payı değeri 42 milyar lirayı aşmaktadır...
İnternet ve dijital çağ devrimi ile birlikte ticaretinde seyri büyük yönde değişim göstermeye başladı. Klasik fiziksel mağazacılık artık yerini uygulamalar ve internet siteleri ile online mağazalara bırakmaya başladı. Özellikle şirketlerin de mağaza satışları yerine online satışlarda başarı yakalamak istemesi bu sektöre hızlı bir ivme kazandırmıştır. Daha az gider ile daha yüksek gelir elde etme imkanı sunan online mağazalara müşteri çekebilmek için birçok cazip kampanya ve indirim de kullanıcılar ile buluşturulmaktadır. Fiziksel mağazalar sadece bölgesindeki tüketicilere hitap edebilmek ile sınırlıyken aynı zamanda emlak vs giderlerini de olumsuz yönler olarak düşünecek olursak şirketler için tüm dünyadaki tüketicilere hitap edebilecek bir e-ticaret platformunu tercih etmeye çalışmalarını anlamak zor değil. Şu an günümüzde dünyanın en zengin şirketleri ve en yüksek piyasa değerine sahip markaları arasında birçok e-ticaret markası yer almaktadır. Pazar da çok büyük bir ekonomik paya sahip olan e-ticaret siteleri arasından\ birkaç önde gelen e-ticaret şirketinin kuruluşlarından bahsetmek istiyoruz. Amazon: Jeff Bezos tarafından kurulan Amazon, dünyanın en büyük markalarından biri haline gelmiştir. Aslında Amazon’un çıkış amacı insanların kullanmadıkları eşyalarını satmaları için “garaj satışı” kavramı ile kurulmuştur. 1994 yılında böyle bir plan ile yola çıkarak kurulan Amazon şu an günümüzün en büyük e-ticaret platformları ndan biridir. Aynı zamanda kurulan ilk e-ticaret platformlarından biri olma özelliğine de sahip olan Amazon sayesinde Jeff Bezos hatırı sayılır bir servetin sahibi olmuştur. Jeff Bezos’un Amerika’nın en prestijli medya organlarından Washington Post’un da sahibidir. Tüm bunlara ek olarak küçük bir bilgi daha verelim; Amazon’da ilk satılan ürün Jeff Bezos’a ait bir kitaptır... Alibaba: Aslında birçok insan Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın başarısını duymuştur. 90’lı yıllarında başlarındayken Jack Ma, birçok şirketten iş teklifler almıştır fakat kendi projelerine odaklanabilmek ve bunlara vakit ayırabilmek için hepsini red etmiştir. Daha sonra eşiyle birlikte Alibaba üzerine çalışmalara başlamış ve şu an kurmuş olduğu e-ticaret platformu\ Çin’in ihracat gücünün önemli adreslerinden biri olmuştur. E-Bay: Kurulan ilk e-ticaret platformları ndan biri olan e=bay, Amerika merkezlidir ve satıcı ile alıcıyı buluşturan bir e-ticaret platformudur. İnternetin ilk dönemlerinde ufak bir adım ile başlayarak bir dünya devi haline gelen e-bay’de gerçekleşen en ilginç satış ise 2012 yılında 1 milyon dolar’dan biraz daha az fiyata Buford isimli kasabanın satılmasıdır.
2019 yılının sonlarında Çin’in Wuhan kentinde ilk olarak görülen Corana virüsü vakası hızla tüm dünyaya yayıldı ve adeta hayatı durma noktasına getirdi. Milyonlarca insana bulaşan ve on binlerce insanın ölümüne neden olan Corana virüsü, insanoğlunun tüm yaşantısını dünyanın her yerinde baştan aşağı değişmesine neden oldu. Uçuşların yapılmadığı, insanların evinden çalıştığı, sokağa çıkma yasaklarının yapıldığı ve karantina günlerinin yaşandığı Corana virüsü elbette internet kullanımını ve internet kullanımına dair birçok alışkanlığı da etkiledi. Corana virüsü öncesinde internet kullanımından söz etmek gerekirse eğer, internet son dönemlerde özellikle sosyal medya kullanmak için var olan bir teknolojiye dönüşmeye başlamıştır. Birçok e-ticaret platformu ve uygulamasının yanı sıra sosyal medya hesapları üzerinden satış yapan da birçok hesap karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda internet reklamcılığı da reklam harcamaları için sosyal medyaya daha fazla pay ayırmaya başlamıştı. Elbette müşteri sadakatine sahip e-ticaret siteleri kadar kökleri sağlam olmasa da, sosyal medyada da başta olmak üzere hayatımızın içinde büyük yer kaplamaya halen devam ediyor. Elbette tüm sosyal medya platformlarının bir zaman sonra modasının geçtiğini ve yerini yeni platformlara bıraktığını internet tarihi içinde sürekli gözlemlemiş olduğumuzu düşünecek olursak da bu kanallarda ticaret yapmanın uzun ömürlü olamayacağını da söylemek abest kaçmaz. Fakat e-ticaret sitenizi destekleyici bir yan satış platformu olarak düşünecek olursak fazlasıyla faydalı bir etkilişim sağlayacağı da kaçınılmaz bir gerçektir. Sosyal medyanın bu kadar yoğun kullanılması elbette sosyal medya da bazı insanlara da büyük ün, popülarite ve arkasından gelen reklam gelirleri ile büyük paralar kazanmasına vesile olmuştur. Böyle örnekler çoğaldıkça birçok insanın hayali sosyal medya fenomeni olmak ve bu şekilde hatırı sayılır bir gelir ile ün elde etmek olmuştur. Nitekim bu da içerik üretiminin önemini arttırmış ve herkes dikkat çekici paylaşımlar yapabilmek adına birçok yöntem denemeye başlamıştır. Buna örnek verecek olursak Corana salgını öncesi internette karşınıza binlerce takipçisi olsan sayısız gezgin sosyal medya fenomeni görebiliyorduk. Ülkeleri seyahat eden ve burada gezip gördüklerini paylaşarak deneyimlerini anlatan bu fenomenler virüsten dolayı artık ya paylaşım yapmayı bırakmak zorunda kalmış ya da farklı alanlara yönelmek durumunda kalmıştır. Bu sadece onlarca örnekten biri olarak karşımıza çıkıyor olsa da sosyal yaşantımızı bitme noktasına getiren Corana salgını öncesi sosyal hayatları ile ön plana çıkan sosyal medya fenomen ve sektörü adeta zirve noktasını yaşıyordu diyebiliriz.
Tüm dünyada hayatı durma noktasına getiren Corana virüsü sonrası birçok alışkanlığımız ve gündelik yaşantımız baştan aşağı değişmek zorunda kaldı. İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde görülecek vakanın ardından hızlı bir şekilde dünyaya yayılan ve milyonlarca insana bulaşarak, onbinlerce insanında ölümüne sebep olan bu salgın sonrası dünya genelinde “Evde Kal” çağrısı yapılmıştır. Birçok ülkede günler hatta haftalar süren sokağa çıkma yasakları uygulanmış, tüm uluslararası uçuşlar iptal olmuş, alışveriş merkezleri kapanmış, mağazalar kepenk indirmiş, restoranlar ya kapanmış ya da sadece eve servis yapmaya başlamış ve işyerleri de evde çalışma sistemine geçmek zorunda kalmıştır. Dolayısıyla bu da internet kullanımını da doğrudan etkilemiş ve internet üzerinde sürdürülen birçok ticaret ve faaliyet içinde taşları yerinden oynatmıştır. İnsanların evinde kaldığı ve eşini, dostunu, arkadaşlarını göremediği o günlerce sosyal medya kullanımı büyük ölçüde artmıştır. İnsanlar sosyal medya aracılığı ile yakınları ile iletişim kurdurmayı sürdürerek gün içindeki sosyal medya kullanma saatlerini çok daha ileri rakamlara taşımıştır. Aynı zamanda internet üzerinden eve yemek siparişi vermek de tercih edilmeye başlanmış bu alanda da bir yoğunluk gözlemlenmiştir. Alışveriş için online market ve online mağazaları tercih eden kullanıcılar tüm ihtiyaçlarını e-ticaret sitelerinden karşılamaya çalıştıkları için e-ticaret sektöründe ve kargo taşımacılığı sektöründe ciddi bir artış yaşanmaktadır. Daha uzun yıllar etkilerini sürdürecek olan bu salgın bundan sonra da yaşantımızdaki birçok alışkanlıklarının değişmesine neden olacaktır. İşte tam da burada artık internet kullanımı çok daha ciddi ve önemli bir konu haline gelmiştir. Günümüzde insanlar kalabalıktan uzak durmayı tercih etmeli ve birçok ihtiyacını internet üzerinden karşılamayı sürdürmelidir. Tüm bu uyarılar ve gerçekler ışığında kuşkusuz e-ticaret geleceğin tek hakimi olmak adına da büyük bir ivme kazanmıştır. Kuşkusuz gelecekte e-ticarete yapılan yatırımlar ve yenilikler daha da hız kazanacak ve Pazar payı hızlı bir şekilde yükselmeye devam edecektir. Yüzyılın salgınının yaşandığı bu dönemde sosyal mesafenin hayati önem taşmasıyla artık internet kullanımının önemi her zamankinden çok daha fazla olacaktır. Buna paralel olarak tüm şirket ve markaların internet yatırımlarının da ciddi oranda artacağını da öngörmek hiç de zor değil...